Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Nuri ALDAŞ: Dijitalleşen dünyada, emeği görünmez kılınan emekçiler arasında meslektaşlarımız da var!

TMMOB 48. Dönem I. Danışma Kurulu Toplantısı, 17 Mayıs 2025’te “Bilgilendirme ve Genel Durum Değerlendirmesi ve Yürütülecek Çalışmalar” gündemiyle Makina Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

300’e yakın Danışma Kurulu Üyesi’nin katılımıyla gerçekleştirilen TMMOB 48. Dönem I. Danışma Kurulu Toplantısı, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ’ın açılış konuşması ile başladı. Ardından  TMMOB Genel Sekreteri Özgür TOPÇU, TMMOB’nin Genel Kurul toplantısı sonrası çalışmaları konusunda bilgilendirme sunumunu gerçekleştirdi.

TMMOB Çalışmaları Sunumu ardından danışma kurulu üyeleri söz alarak toplantıya katkı sağladı. Sırasıyla; Kaya GÜVENÇ, Yunus YENER, Nusret SUNA, Hüseyin ALAN, Ali Ekber ÇAKAR, Yaşar ÜZÜMCÜ, Leman ARDOĞAN, Mehmet SOĞANCI, Cem Nuri ALDAŞ, Mahir ULUTAŞ, Semih Lütfi TEMİZKAN, Ömer DURSUNÜSTÜN, Mahsun Çiya KORKMAZ, Baki Remzi SUİÇMEZ, Salih EĞERCİ, Aydan ADANIR, Hüseyin Hüsnü KARGIN, Suat SELVİ, Erol ÖZKAN, Coşkun ÇATALKAYA, Tuncay KAYA, Ercan ADAŞLIK ve Ezgi KILIÇ birer konuşma yaptılar.

BMO 7. Dönem Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Nuri ALDAŞ konuşmasında 9-10 Mayıs 2025’te gerçekleştirilen “TMMOB Geleceğin Teknolojileri ve Teknoloji Politikaları Sempozyumu”na değindi. Teknolojinin değişim hızına teknolojinin üreticisi olan mühendislerin dahi yetişmekte zorluk çektiğini, teknolojik gelişmelerin sağlıkta, eğitimde, üretimde ve iletişimde sayısız ilerlemenin altyapısını oluştururken hayatlarımızı kolaylaştırdığını, ancak diğer yandan milyonlarca insanın geçim kapısı olan pek çok mesleği işlevsizleştirdiğini, bu nedenle yeni kuşakları nasıl bir geleceğin beklediği konusunda kaygıların artmasına da neden olduğunu belirtti.

Giderek dijitalleşen dünyada, emeği görünmez kılınan emekçiler arasında meslektaşlarımızın da olduğunu vurgulayan ALDAŞ, bu konuda TMMOB tarafından yapılan çalışmaların zenginleştirilmesinin kritik önem taşıdığını, yapay zekânın damga vurduğu yeni çağda mühendisin bilgi ve becerilerinin dönüştürülmesinin önemi üzerinde durdu. Mesleki etik ve toplumsal sorumluluk anlayışının daha fazla ön plana çıkacağını, mesleklerimizin bize sağladığı yetkinin bilinçli kullanımının daha da önem arz edeceği bir dönemin eşiğinde olunduğumuzu ayrıca belirtti. Mühendislik eğitiminin bu anlayış çerçevesinde yeniden yapılandırılmasının ve odalarımızın bu konuda aktif rol üstlenmesinin zorunlu olduğu da dile getiren ALDAŞ , teknolojinin toplumu yoksullaştıran, bölen, eşitsizlikleri arttıran ve tüm bunlara gönüllü ya da gönülsüz susan değil; birleştiren, eşitleyen, özgürleştiren bir araç olması için mücadele etmeye devam edileceğini belirterek konuşmasına son verdi.
Cem Nuri ALDAŞ’ın konuşmasının tamamına aşağıda yer verilmiştir:

Birliğimiz TMMOB’un ve Odalarımızın saygı değer başkan ve yöneticileri, değerli danışma kurulu üyeleri,
Sizleri şahsım ve Bilgisayar Mühendisleri Odası adına saygı, sevgi ve dostlukla selamlıyorum.

Ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda çok zor günlerden geçtiği bir zaman dilimi içinde yapılan bu danışma kurulu toplantısını son derece anlamlı buluyorum. Saray iktidarının, kendisine muhalefet eden bütün demokratik kanalları kapatmak, tüm denge ve denetim mekanizmalarını yok etmek ve alternatif bütün oluşumları engellemek konusunda ne kadar ısrarlı olduğunu son iki aylık süreçte bir kere daha anlamış bulunuyoruz. İktidar, bir yandan bunları yaparken, bir yandan da tüm halkların özlemi olan barış hayalini sömürmekten geri durmuyor, her dönem olduğu gibi kendisine yeni “yetmez ama evetçiler” yaratmaya çalışıyor. “2023 ve 2024 seçimlerinde muhalefeti teröristlikle itham eden de sendin, altı ay önce kayyumları atayan da. Hala “kent uzlaşısı” iddianamesinde Kürtlerin büyükşehirlerde belediye meclis üyesi olarak kent yönetimine katılmasını bir suç gibi gösteren de senin emrindekiler” diyecek olanların, yani “Kral Çıplak” diyecek olanların en başında bizlerin yani TMMOB’un olacağını da çok iyi biliyor. Belediyelerin yetkilerinin kısıtlamanın, mali kaynaklarını yok etmenin hatta başkanların tek adam tarafından atanmasının dile getirildiği bu ortamda bir sonraki hedefin TMMOB olacağı ortada. Biz kendi mücadelemizi bunu her zaman göz önüne alarak sürdürmek, kadrolarımızı her an gündeme gelebilecek böyle bir girişim konusunda diri tutmak durumundayız.

Sevgili danışma kurulu üyeleri, meslektaşlarımızın sorunları, hepimizin de bildiği üzere gün geçtikçe çoğalıyor. Meslek alanlarımızda ülkenin ve dünyanın genel gidişatından kaynaklı pek çok sorun gerek Başkanımız, gerekse diğer katılımcılar tarafından dile getirildi veya getirilecek. Ben konunun başka bir boyutuna dikkat çekmek isterim.

Geçen hafta sonu burada “TMMOB Geleceğin Teknolojileri ve Teknoloji Politikaları Sempozyumu”nu gerçekleştirdik. Hepimizin bildiği gibi teknoloji hızla gelişiyor. Bu değişimin hızına teknolojinin üreticisi olan biz mühendisler dahi yetişmekte çok büyük zorluk çekiyoruz. Teknolojik gelişme kuşkusuz sağlıkta, eğitimde, üretimde, iletişimde sayısız ilerlemenin altyapısını oluşturdu; hepimizin hayatını az ya da çok kolaylaştırdı. Buna paralel olarak belki milyonlarca insanın geçim kapısı olan pek çok mesleği işlevsizleştirdi, yeni kuşakları nasıl bir geleceğin beklediği konusunda kaygılarımızın artmasına da neden oldu.

Giderek dijitalleşen bir dünyada, emeği görünmez kılınan emekçiler arasında meslektaşlarımız da var. Bu konuda TMMOB tarafından yapılan çalışmaların zenginleştirilmesi kritik önem taşıyor. Yapay zekânın damga vuracağı yeni çağda mühendisin bilgi ve becerilerinin dönüştürülmesinin yanı sıra, mesleki etik ve toplumsal sorumluluk anlayışının daha fazla ön plana çıkacağı, mesleklerimizin bize sağladığı yetkinin bilinçli kullanımının daha da önem arz edeceği bir dönemin eşiğindeyiz. Buradan hareketle, mühendislik eğitiminin bu anlayış çerçevesinde yeniden yapılandırılmasının ve odalarımızın bu konuda aktif rol üstlenmesinin zorunlu olduğu düşüncesindeyim. 

Buna ek olarak gelişen teknolojinin toplumsal etkisinin bu denli fazla olduğu bir çağda, bu konunun sadece mühendisin önceliğine bırakılmasının da yeterli olmadığını düşünüyorum. Teknolojik ürünlerinin; Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) benzeri bir Toplumsal Etki Değerlendirmesi (TED) sürecinden geçirilmesi, bu kapsamda odalarımızın ve meslektaşlarımızın etkin olacağı kamusal denetim, şeffaflık ve toplumsal katılım mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Mevcut haklarımızın dahi ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bu günlerde bunu ifade etmek afaki gelebilir, ama biz bugünden bu talebi yükseltmezsek teknolojik gelişmenin zarar eden tarafında sadece bizlerin değil geniş halk kesimlerinin de olacağı ortadadır.

Öte yandan dünya bugün yüksek teknolojiye dayalı üretim, veri işleme gücü ve yapay zekâ kapasitesi üzerinden ülkeler arasında da yeni bir eşitsizlik düzenine doğru ilerliyor. Teknolojik gelişmeye yön veren az sayıda ülke, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve siyasal nüfuz alanlarını da genişletiyor. Türkiye ise bu yarışta çoğu zaman tüketici konumunda kalıyor; dışa bağımlı altyapılar, lisanslı sistem yazılımları, veri güvenliği konusunda kontrol dışı sistemlerle karşı karşıya. “Dijital kaos” gününde çok küçük bir prototipini yaşadığımız üzere teknolojik bağımlılık sağlık, savunma, kent bilgi sistemleri, eğitim teknolojileri başta olmak üzere tüm hayatımızı tehdit etme potansiyeline sahip ve bu tehdit her geçen gün artıyor. Buna ek olarak gündelik dar çıkarlarla ya da deneme yanılma yöntemleri ile yapılan teknolojik tercihlerle ülkenin zaten sınırlı olan kaynakları da boşa harcanıyor. Türkiye’nin teknoloji politikaları, salt yatırım ve girişimcilik perspektifinin ötesine geçerek, kamusal bilgi altyapılarını, eğitim politikalarını ve mühendislik kapasitesini toplumsal yarar temelinde yeniden inşa edilmesi için TMMOB ve Odalarımız her zaman benimsedikleri “yurtseverlik” anlayışının gereği olarak gerekli çalışmaları yürütmeli, bu konuda işbirliklerini arttırmalıdır.

Bizler Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak, birliğimizin bu günlere kadar getirdiği bakışı sayısal çağa taşıyan bir anlayışla hareket ediyoruz. Bizler, teknolojinin toplumu yoksullaştıran, bölen, eşitsizlikleri arttıran ve bütün bunlara gönüllü (!) ya da gönülsüz susan değil; birleştiren, eşitleyen, özgürleştiren bir araç olması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu yolda da yalnız olmadığımıza, birliğimizin ve tüm odalarımızın bizlerle birlikte bu mücadeleye destek olacağına inanıyoruz.

Bu duygularla; Danışma Kurulumuzun başarılı geçmesini, bizlere güzel bir gelecek için umut aşılamasını diliyor, hepinizi tekrar saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Cem NURİ ALDAŞ
BMO 7. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

© 2025 TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası