Bilişim ve Hukuk Zirvesi 2025 “İnsan ve Yapay Zekâ” Temasıyla Gerçekleştirildi
Odamız ve İzmir Barosu işbirliğiyle “İnsan ve Yapay Zekâ” temasıyla düzenlenen “Bilişim ve Hukuk Zirvesi 2025” sona erdi. İki gün süren etkinlikte, yapay zekânın sadece teknik değil, aynı zamanda etik, sosyal ve hukuki bir sorumluluk sorunu olduğu tartışıldı.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen Bilişim ve Hukuk Zirvesi 2025, nörolog, sosyolog, bilgisayar mühendisi ve hukukçuların bir araya geldiği bir zirve oldu. Zirvede; yapay zekâ bilinç kazanabilir mi, yapay zekâ hata yaptığında kim suçlu, yapay zekâ suç işleyebilir mi gibi yapay zekâ çağının en merak edilen sorularına yanıtlar arandı.
Zirve, BMO Bilişim Hukuku ve Bilirkişilik Komisyonu Üyesi Cem Yaşin’in ve İzmir Barosu Bilişim Komisyonu sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Arif Çınar Evrim’in açış konuşmalarıyla başladı. Cem Yaşin konuşmasında bu zirveyle sıradan mesleki bir buluşmanın çok ötesinde insanlığın geleceğini inşa edecek tarihi bir diyaloğun başlatıldığını ve çağımızın en önemli dönüşüm teknolojisi olan yapay zekâ karşısında insanlığın temel değerlerini ve toplumsal düzenini korumakla yükümlü olan iki temel disiplinin bir araya geldiğini söyledi. Teknoloji dünyasının sorumluluğunun sadece verimli algoritmalar geliştirmek olmadığını, aynı zamanda bu algoritmaların toplumsal etkilerini de öngörebilmek olduğunu, hukuk dünyasının görevinin ise teknolojik devrim karşısında adalet idealini koruyacak çerçeveleri inşa etmek olduğunu vurguladı. İki kurumun da yetkilileri işbirliklerinin devam edeceğini ve Bilişim ve Hukuk Zirvesi’ni gelenekselleştirmeyi hedeflediklerini ifade etti.



Zirvenin ilk bölümünde Doç. Dr. Çağdaş Güdücü, kapalı bir kutu olan insan beynini aydınlatmaya, içindeki bilgilere erişmeye ve nasıl davrandığını anlamaya çalıştıklarını söyledi. Güdücü, insan beyninin 86 milyardan fazla nöron içeren dev bir orkestra olduğunu, öğrenme ve karar alma süreçlerini, bilginin işlenmesinin ve saklanmasının nasıl gerçekleştiğini anlattı ve bellek kavramını açıkladı. Prof. Dr. Adil Alpkoçak ise organik zekâ olarak ifade ettiği insan zekâsını yapay zekâ ile karşılaştırırken, yapay zekâyı tanımlamaya yardımcı olacak temel kavram ve konseptleri açıkladı. Prof. Alpkoçak, birkaç akademik çalışmayı katılımcılara özetledikten sonra bir hukuki olayı çözümlemede yapay zekânın “OKUS” denilen “Olayı özetleme”, “Kuralı/mevzuatı bulma” adımlarını çok hızlandırdığını, “kuralları somut olaya uygulayıp denge tartmak”, “gerekçeli, meşru sonuç vermek” adımlarının ise deneyim, bağlam sezgisi ve etik pusula istediğini, bunun için şu anda insana gereksinim duyulduğunu ifade etti ve yapay zekânın dikkatli tüketilmesi ve kullanılması gerektiğini belirtti. “Yapay Zekâ Bilinç Kazanabilir mi?” başlıklı panelde ise panelistler, bilgisayarda bir bilinç oluşturulacaksa öncelikle bilincin ne olduğunun anlaşılması gerektiğini ifade ettiler. Bilincin tanımlanmasından sonra ancak modellemesinin yapılabileceğini, bilince yaklaşılıp yaklaşılamayacağı ve yaklaşılmışsa ne kadar yaklaşılmış olabileceği gibi soruları yanıtlamaya çalıştılar. Canlılıkla oluşan bilincin matematiksel modeli oluşturulabilirse yapay olarak üretilmesinin denenebileceğini de belirttiler. Sonrasında katılımcıların ilk bölümle ilgili sorularını yanıtladılar.


Zirvenin ilgi gören bir başka bölümlerinden biri olan “Yapay Zekâ ve Etik” oturumlarının ilki olan “Etik Yapay Zekâ Geliştirme: Araçlar, Metotlar ve Vakalar” oturumunda Dr. Okan Öztürkmenoğlu, yapay zekâ Etiği sorunlarının neler olduğunu, veri ve algoritma önyargılarının nasıl ortaya çıktığını, örnek vakaları ve sonuçlarını anlatıp bu önyargıların hangi metot ve araçlarla nasıl düzeltilebileceğini açıkladı. Son olarak, Dr. Öztürkmenoğlu, yapay zekâ için temel etik ve toplumsal ilkelerin neler olması gerektiğini ifade etti. “Toplumda Sorumluluk Algısı” oturumunda ise Doç. Dr. Selin Atalay etimolojik ve felsefi temelleri açıkladıktan sonra, tarihsel açıdan sorumluluk, modernite ve sorumluluk, toplum sözleşmesi, ulus devlet ve vatandaşlık, vatandaşlık biçimleri ve neoliberalizm ve sorumluluk kavramlarını açıkladı. “Yapay Zekâya Etik Kurallar Uygulanabilir mi?” oturumunda ise Prof. Dr. Aytuğ Onan sunumunda yapay zekâ teknolojilerinin kullanılmasıyla birlikte ortaya çıkan sorunlar ve sorumlulukları ve bunların nasıl ele alınacağını anlattı. Bu bölümün paneli olan “Yapay Zekâ Hata Yaptığında Kim Suçlu” oturumunda ise panelistler; yapay zekâya insani ahlak ve etik duyguların öğretilmesinin mümkün olup olmadığını, etik kuralların yapay zekâ sistemlerine yerleştirilmesinin hangi süreçte gerçekleştirilmesi gerektiğini, yapay zekâ sistemlerinde doğabilecek hukuki veya hukuki olmayan ciddi olumsuz sonuçlarda en temel sorumluluğun kimde olduğunu, yapay zekânın doğrudan karar verici olarak konuşlandırılması durumunda karşılaşılabilecek sorunları, genel amaçlı modellerin kullanımından doğabilecek sorunlarda sorumluluk sınırlarının nasıl oluşması gerektiğini, yapay zekânın doğru kullanılmasının önemini ve insan hatası ile yapay zekâ hatasını ayıran en önemli özelliklerin neler olduğunu, regülasyonları ve teknoloji inovasyonu nasıl etkiler konularını konuştular ve tartıştılar.



Zirvenin ikinci günü ise “Yapay Zekânın Hukuki ve Cezai Sorumluluğu” bölümü oturumlarından oluştu. Yapay zekânın tüzel kişilik kazanıp kazanmayacağı sorusuna karşı, yapay zekâ tarafından üretilen içerikler üzerinden sorumluluğun çok katmanlı yapısı analiz edildi. “YZ suç işleyebilir mi?” oturumunda Dr. Öğr. Üyesi Pınar Bacaksız konunun hukuki çerçevesini değerlendirdi. Yapay zekânın kullanıldığı sistemlere hukuki ve cezai sorumluluğu yüklemek için nasıl bir çerçevenin oluşturulması gerektiği ele alınırken, Prof. Dr. Ahmet Hasan Koltuksuz öncelikle makine öğrenmesi, derin öğrenme, karar verme gibi başlıkları açıkladı. Koltuksuz, var olan teknik sorunların çözülmesi gerektiğini ve hukuki regülasyonlara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Ayrıca insanları yeni teknolojilerin işsiz bırakmayacağını, bu teknolojileri iyi kullanamamanın işsiz bırakacağının altı çizildi. Dr. Öğr. Üyesi Osman Gazi Güçlütürk uluslararası düzenlemelere de değinerek, AB Yapay Zekâ Yasası’na değinerek, gelecekteki hukuki çerçevenin sahip olması gerektiği referans noktalarını, geçmiş ve günümüzdeki uluslararası hukuki çerçevelerden örneklerle ilişkilendirip açıkladı. İnteraktif bir şekilde gerçekleştirilen son oturumda ise “Yapay Zekâ Yargıç Adil Olabilir mi?” ve “Halüsinasyondan Doğan Sorumluluk” başlıklı iki senaryonun hukuki boyutunu Av. Bora Can Alcan, teknik boyutunu Dr. Öğr. Üyesi Okan Bursa değerlendirdi.
Bilişim ve Hukuk Zirvesi 2025 Zirvesi’ni gerçekleştirmemizde katkı sağlayanlara ve tüm katılımcılara teşekkürlerimizi sunuyoruz.




