Cumhuriyetimizin 102. Yılı Kutlu Olsun!

29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetimiz bugün 102. yaşını dolduruyor. Askeri ve sivil darbelerle, ara rejimlerle yıpratılan, demokratik, ekonomik ve sosyal altyapı reformları ile zenginleştirilmeyen, sonuç olarak kazanımları elimizden birer birer alınan Cumhuriyet bugün maalesef kuruluşundaki ilke ve ideallerinden çok uzakta yer alıyor.
Cumhuriyetin en önemli sacayaklarından olan milletin egemenliği ilkesi, bugün tek adam yönetimine dönüşmüş, ortaya çıkan Saray rejiminde halkın iradesi taraflı ve bağımlı yargı kararları ile gasp edilmiştir. Hukukun üstünlüğüne olan inanç zayıflamış, adalet sistemi, halkın değil güç odaklarının hizmetine sunulmuştur. Devletin güvenlik ve adalet yapıları, halkın güvenliğini sağlamaktan uzaklaşmış, siyasi çıkarların aracı haline gelmiştir.
Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olmak konusundaki en büyük atılımı olan kamusal eğitim sistemi giderek yozlaşmakta, dinselleştirilmekte ve piyasaya teslim edilmektedir. Meslektaşlarımızın da büyük oranda aralarında yer aldığı orta gelir düzeyindeki aileler, çocuklarını gelir düzeylerini çok zorlayacak ücretlerle özel eğitim kurumlarına göndermeye çalışmakta, yoksul halk çocukları ise değişik isimli projelerle(!) dinci gericiliğin militanı ve sermaye için ucuz işgücü haline getirilmek istenmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” sözünü temel alarak kurulan ülkemizde, üniversiteler özgür düşüncenin yeşerdiği merkezler olmaktan çıkmış, ideolojik bir tahakkümün aracı haline gelmiştir. Bilimsel üretim değil daha çok ucuz işgücü arzının artırılması, siyasi kadrolaşma ve ticari kazanç amaçlı olarak peş peşe açılan üniversitelerle, başta meslek alanlarımız olmak üzere tüm alanlarda diplomalarımız değersizleştirilmektedir. Mühendislik alanında kamusal denetim ve bilimsel yaklaşım eksikliği, doğal(!) afetlerde, iş cinayetlerinde ve plansız kentleşmede kendini acı sonuçları ile göstermektedir. Gündemdeki sahte diploma skandalında, e-devlet üzerinden kişisel verilerimizin çalınmasında ve FATİH projesi gibi bazı büyük kamu projelerinde yaşanan başarısızlıklarda, meslektaşlarımızın bilimsel ve kamu adına denetiminin eksikliği önemli bir faktör olarak görülmelidir.
Bireysel ve toplumsal özgürlükler başta ifade ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere kısıtlanmakta, siyasi iktidar ve güdümündeki sermayenin kontrolündeki medya eliyle yurttaşlarımızın bilgiye erişim hakları sınırlandırılmakta, az sayıda muhalif yayın organı baskılarla susturulmaya çalışılmaktadır. İfade özgürlüğünün giderek kısıtlandığı bu ortamda sosyal medya ve dijital platformlar da ağır denetim altına alınmakta, bağımsız seslerin susturulması amaçlanmaktadır Bu durum hem bireylerin bilgiye erişimini engellemekte hem de toplumsal muhalefetin zayıflatılmasına neden olmaktadır.
Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak bizler bu olumsuz koşullara karşın, ülkenin aydınlık geleceği için sorumluluk almayı sürdüreceğiz. Meslek alanlarımızdan başlayarak eğitimde, adalette, güvenlikte ve tüm diğer alanlarda çürümeye karşı mücadele edecek; daha özgür, daha eşit, daha demokratik ve barış içinde bir ülke için mücadele etmeye ve mesleğimizi toplumsal fayda için kullanmaya devam edeceğiz.
Bu ilkelerden hareketle; Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak tüm meslektaşlarımızın ve yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyoruz.
TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası
7. Dönem Yönetim Kurulu
